Azospermi olan erkeklerde %60-80 oranında sorumludur. Testislerde hasara yol açan genetik faktörler, inmemiş testis, varikosel, kabakulak ya da non spesifik orşit gibi testis iltihapları, kemoterapi ya da radyoterapi işlemler sperm üretimini önleyerek azospermiye neden olurlar ancak olguların yaklaşık %50’inde bilinen hiçbir neden yoktur. Sperm analizinde semen volümü normalidir ve hiç sperm yoktur, FSH ve LH düzeyleri normaldir veya çoğunlukla yükselmiştir, testisler normal ya da normalden büyüktür. TESA/TESE/Mikro-TESE gibi yöntemlerle sperm bulma ve tüp bebek uygulama şansı yaklaşık %40-50 civarındadır. Ankara Tüp Bebek Merkezi diğer blog yazıları için tıklayınız.

Hipogonadotropik Hipogonadizme Bağlı Azoospermi Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?
Azospermisi olan erkeklerde %1-2 civarında görülür. Doğuştan ya da sonradan oluşan çeşitli hastalıklar nedeniyle hipotalamustan ya da hipofiz bezinden GnRH, FSH, LH hormonları salgılanamadığı için testislerde sperm yapımı ve testosteron üretimi olmaz. Sperm analizinde semen volümü azalmıştır, hiç sperm yoktur, kanda FSH, LH ve testosteron düzeyleri düşüktür, testisler atrofiktir. Erkeklerde kanıta dayalı olarak tıbbi olarak tedavinin etkili olduğu tek durumdur. Dışardan verilen GnRH agonistleri ya da FSH ve LH içeren ilaçlarla 6-18 aylık bir tedavi sonrasında sperm çıkışı mümkün olup, kendiliğinden gebelikler elde edilebilir ya da en azından TESE gibi cerrahi yöntemlere başvurmaya gerek kalmadan doğrudan tüp bebek yapılabilme şansı...

Azospermi Nedir, Nedenleri Nelerdir?
Sperm analizinde hiç sperm hücresi görülmemesidir. Tüm erkeklerde %1, infertilite sorunu olan erkeklerde %10-15 sıklığında saptanır. Tanı konulması için sperm örneğinin santrifüj edildikten (3000 devirde en az 15 dk) sonra mikroskopta büyük büyütmede hiç sperm görülmemeli ve bu durum en az iki farklı incelemede doğrulanmalıdır. Azosperminin genelde 3 farklı grupta incelenemesi mümkündür. 1) Hipogonadotropik Hipogonadizm: Azospermisi olan erkeklerde %1-2 civarında görülür. Doğuştan ya da sonradan oluşan çeşitli hastalıklar nedeniyle hipotalamustan ya da hipofiz bezinden GnRH, FSH, LH hormonları salgılanamadığı için testislerde sperm yapımı ve testosteron üretimi olmaz. Sperm analizinde semen volümü azalmıştır, hiç sperm yoktur, kanda FSH, LH ve testosteron...

Erkeklerde İnfertilite Nedenleri Nelerdir?
Cinsel işlev bozuklukları (sertleşme sorunları) gibi problemlerden köken alabileceği gibi testislerde üretilen spermin ya hiç olmaması (azospermi) veya sayı, hareketlilik ve şekil olarak yetersizliğinden ya da spermi içeren meninin (semen) taşımasındaki ve iletilmesindeki sorunlardan kaynaklanabilir. İnfertilitenin %20 oranında etkeni tek başına erkek faktörüdür, ancak diğer katkıda bulunduğu faktörlerle beraber bu oran %40-50’lere ulaşır. Semendeki bu anormallikler öncelikle testislerde sperm üretimi aşamasındaki problemler nedeniyle oluşmaktadır. Nedenleri: 1) Bu üretim sorununa yol açan etkenlerin %40-50 oranında nedeni bilinememektedir ve idyopatik olarak sınıflanırlar. 2) Beyinden salgılanan ve erkeklerde sperm yapımını sağlayan FSH, LH gibi hormonların doğuştan ya da sonradan oluşan nedenlerle salınamaması (hipogonodotropik...

İnfertil Erkeklerde Değerlendirme Ne için ve Nasıl Yapılır?
Erkeklerde infertilite değerlendirmesinin temel amaçları: 1) Tıbbi ya da cerrahi bir tedavi ile düzeltilebilir infertilite nedenlerini saptamak ve spesifik tedavi uygulamak, 2) İnfertilite sorunu düzeltilemiyorsa bile mevcut spermlerle aşılama ya da tüp bebek yöntemi ile tedavi olabilecek erkekleri belirlemek 3) Doğacak çocuğun sağlığını olumsuz etkileyebilecek genetik problemleri varsa saptamak ve önlemeye çalışmak 4) Altta yatan tıbbi bir sorun varsa tedavisini sağlamak 5) İnfertil erkeklerde testis kanseri sıklığı artmış olduğundan bunu araştırmaktır. Erkeğin ilk değerlendirmesi semen analizi olarak adlandırılan tetkikle yapılır. Sperm analizi anormalse erkekte fizik muayene ile penis, skrotum, testisler, epididimisler, ve duktus deferensler değerlendirilir ve varikosel olup olmadığına bakılır....

Açıklanamayan İnfertilite
İnfertilitenin değerlendirilmesinde standart olarak semen analizi, yumurtlamanın tespiti ve yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi, transvaginal ultrasonografi, rahim filmi ve gerekirse seçilmiş vakalarda laparoskopi gibi tanısal işlemler yapılmakta ve bunların normal olması durumunda infertil çiftlerin yaklaşık %15-20’inde hiçbir neden bulunamayarak açıklanamayan infertilite tanısı konmaktadır. Klasik olarak bu tanı için genellikle 1 yıllık korunmasız cinsel ilişki temel alınmakta, 35 yaşından büyük kadınlarda ise bu süre 6 aya indirilebilmektedir. Yapılan testlerle bir adet dönemi içerisinde açıklanamayan infertilite tanısı konulabilir ve sonrasında karşımıza çıkan tedavi seçenekleri; 1) Operatif laparoskopi, 2) Zamanlanmış cinsel ilişki (timed intercourse) ve bekleme süresinin uzatılmasıyla (expectant management) birlikte yaşam tarzı değişiklikleri, 3)...

İnfertilite Nedenleri Nelerdir?
İnfertilite nedenleri bazen çok kolay saptanıp çözümlenebilirken bazen de tanı koymak ve sorunları çözmek oldukça zordur. Çocuk sahibi olamayan çiftlerin yaklaşık %40-50’inde sorun erkekle ilgiliyken (erkek infertilitesi), %40-50’sinde kadında sorun saptanmaktadır (kadın infertilitesi). Bazen çiftlerin her ikisinde de problemler mevcut olabilir (kombine nedenler). Buna karşın yapılan temel testler ile infertil çiftlerin yaklaşık %15’inde bir neden saptanamamaktadır (buna açıklanamayan infertilite ya da unexplained infertilite denilir). Erkeğe ait en yaygın infertillite nedenleri, semen ya da menideki sperm sayısında azlık (oligospermi), hareketlerinde yavaşlık (asthenozoospermi) ya da sperm hücrelerinde şekil bozukluğunun olması (teratozoospermi) ya da sperm hücresinin görülememesidir (azoospermi). Yumurtlamanın az olması ya da...

Çocuk Sahibi Olmak için Ne Zaman Doktora Başvurmalıyım
Korunmasız düzenli cinsel ilişki ile ilişki ile 1 yıl içerisinde gebe kalma şansınız yaklaşık %85-90’dır. Dolayısıyla korunmasız düzenli cinsel ilişkiye rağmen 1 yıl içinde çocuğunuz olmuyorsa eşinizle birlikte doktora başvurmanız gereklidir. Ancak kadın yaşı >35 ise, ya da infertiliteye neden olabilecek adet düzensizliği, geçirilmiş pelvik enfeksiyon ya da ameliyatlar, endometriozis varlığında veya erkekte semen parametrelerinin bozukluğu gibi önceden bilinen faktörlerin varlığında ya da çift beklemek istemiyorsa bu başvuru 6 ayın sonunda hatta daha önce yapılabilir. Ankara Tüp Bebek Merkezi tüm ekibiyle ilk değerlendirmeniz için başvuracağınız doğru adrestir. Ankara Tüp Bebek Merkezi diğer blog yazıları için tıklayınız.

Sekonder İnfertilite
Daha önce gebe kalmış veya çocuğu olmuş, üreme yaşındaki çiftlerin ilerleyen yıllarda tekrar gebe kalamaması ya da çocuk sahibi olamaması durumudur. Bu duruma ikincil (sekonder) infertilite denilir. Evli çiflerin yaklaşık 1/5’i bu sorunla karşı karşıya kalır. Bu durum birincil (primer) infertiliteden daha yaygındır. Birçok çift sekonder infertilite hakkında bilgi sahibi değildir. Bunun sonucu da duygusal açıdan daha zor kabul edilebilir bir durumdur. Sekonder infertilitenin nedenleri genellikle primer infertilite ile benzerdir. İkinci ya da üçüncü çocuğa sahip olmak için girişimler başladığında çiftler genelde daha ileri yaştadırlar bu nedenle yaşa bağlı infertilite en sık görülen nedendir. Buna bağlı olarak bizim önerimiz, 35...

İnfertilite (Kısırlık) Nedir?
Korunmaksızın, bir yıl süreyle düzenli cinsel ilişkiye rağmen (haftada en az iki) gebe kalamama durumuna infertilite denir. Evli çiftlerin yaklaşık %15’ini etkileyen bu durum ortalama her altı aileden birinde sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Normal sağlıklı bir gebeliğin gerçekleşebilmesi için; kadının yumurtalıklarında her ay düzenli olarak sağlıklı bir yumurta gelişir ve bu yumurta yumurtlama denilen bir olayla kadının yumurtalıkları ile rahmini birbirine bağlayan tüplerin içine (Fallop tüpleri) atılır. Aynı zamanda cinsel birleşme gerçekleştiğinde, kadın rahminden geçerek tüplere iletilen erkek döl hücresi olan sperm ile yumurta tüpün içerisinde birleşir yani döllenme (fertilizasyon) gerçekleşir. Döllenen bu yumurta bir yandan bölünüp çoğalarak embriyo haline...

Kadınlarda Üreme Durumunun Değerlendirilmesi
Üreme ve tıbbi öyküsüne göre kadının aşağıda özetlenen ve çeşitli sorulardan oluşan bir risk değerlendirilmesi yapılır. Muayene, ultrasonografik olarak overlerde antral follikül sayısı ve uterin ve pelvik patoloji olup olmadığının değerlendirilmesi ve AMH gibi bazı laboratuvar testleri ile risk durumu saptanır. Bunların büyük kısmı; öykü alma, fizik muayene, mevcut tetkiklerin değerlendirilmesi ile saptanabilir. Düşük risk Orta risk Yüksek risk Kadın yaşı (yıl) <35 35-39 >40 veya üstü Siklus uzunluğu(gün) 23-35 >35 <23 Antral follikül sayısı (n) 11-30 5-10 veya >30 <5 AMH (pmol/l) 10-50 5-9 veya >50 <5 Gebe kalmak için geçen süre <6 ay 6-12 ay 12 ay Pelvik...

Erkeklerde Üreme Durumunun Değerlendirilmesi
Erkek infertilitesini saptamak için aşağıda belirtilen risk faktörleri yönünden bir değerlendirme yapılır. Erkekte sperm volümü, sayı, motilite ve progresif motilite yüzdesi değerlendirilir. Bunların büyük kısmı; öykü alma, fizik muayene, mevcut tetkiklerin değerlendirilmesi ile saptanabilir. Düşük Risk Orta Risk Yüksek Risk Ailede İnfertilite Öyküsü Yok Var Sistemik Bir Hastalık (Diabet, Hipertansiyon) Yok Var Sık Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Yok Var Ereksiyon Problemi Yok Var İnmemiş Testis Öyküsü Yok Var Penis Anomalileri Yok Var Genital Sistem Ameliyatları Yok Var Testis Torsiyonu, Enfeksiyonu Yok Var Cinsel Temasla Geçen Hastalıklar Yok Var Çeşitli İlaçlar (Steroid, Anabolizan) Yok Var Kemoterapi Öyküsü Yok Var Radyoterapi...
