Tüp Bebeğin Tarihçesi

Tüp Bebeğin Tarihçesi

A-DÜNYADA TÜP BEBEK UYGULAMALARININ TARİHÇESİ Günümüzdeki modern tüp bebek tedavisinin kurucusu olan İngiliz bilim adamı Bob Edwards 1958 yılında farelerde gelişimsel genetik konusunda doktorasını yaptı ve arkadaşlarıyla birlikte Glasgow’da tavşan embriyolarında dünyanın ilk embriyonik kök hücrelerini üretti. 1965 öncesi dönemde İngiltere’de klinisyenlerle insan yumurtası sağlanması konusundaki çabalarında başarısız kalınca 1965 yılında zorunlu olarak Amerika’ya giderek John Hopkins hastanesinde Johns’ların yanında 6 haftalık çalışma süresinde biyopsi ile elde edilen yumurtalık dokusu üzerinde çalışmak zorunda kaldı. Buradaki çalışmalarında biyopsi ile elde edilen insan oositlerinin in vitro ortamda (vücut dışında) olgunlukların tamamlamaları için 37 saat gerektiğini belirledi. 1968 yılında Edwards Londra’daki bir toplantıda...

Daha Fazla
Tekrarlayan Gebelik Kayıpları

Tekrarlayan Gebelik Kayıpları

Abortus ya da gebelik kaybı gebeliğin 20. haftasından önce ya da fetal ağırlık 500 gr’dan düşük iken istemsiz olarak gebeliğin sonlanmasıdır. 20. haftadan sonra oluşan kayıplar erken doğum ya da ölü doğum olarak kabul edilir ve sıklıkla farklı nedenlerden kaynaklanır. Tekrarlayan gebelik kaybı genel olarak ardışık ya da ardışık olmayan 3 gebelik kaybına verilen isimdir. Kadınlarda klinik olarak tespit edilmiş gebeliklerden sonra düşük yapma riski %12-15 olup, tanı konmamış erken gebelik kayıpları da göz önüne alınırsa bu oran %30-60’lara kadar çıkabilir.  İki gebelik kaybı görülme sıklığı %5 iken, 3 ve daha fazla gebelik kaybı sıklığı %1 civarındadır. Tekrarlayan gebelik kaybında...

Daha Fazla
Over Rezervi Düşük Olan Kadınlar Menopoza Daha Erken Girerler Mi?

Over Rezervi Düşük Olan Kadınlar Menopoza Daha Erken Girerler Mi?

Düşük over rezervi olan ve dışardan verilen gonadotropin tedavisine tekrar tekrar kötü yanıt veren kadınlarda menopoza geçiş daha erken bir süreçte olabilir. Burada kesinlikle tekrarlayan ovülasyon indüksiyonlarının hastanın erken menopoza girmesine yol açacağı sonucu çıkarılmamalıdır.

Daha Fazla
Over Rezervinin Düşük Olmasının Tedavisini Gören Hastalarda Gebelik Şansı Düşer Mi?

Over Rezervinin Düşük Olmasının Tedavisini Gören Hastalarda Gebelik Şansı Düşer Mi?

Evet düşürür. Düşük over rezervi gonadotropin tedavisine düşük yanıt verme olasılığı yüksek olan ve dolayıyla daha düşük gebelik şansına sahip olan hastaların belirlenmesinde önemlidir. Ancak spontan gebelik şansını öngörmede her zaman yeterli öngörüye sahip değildir. Ankara Tüp Bebek Merkezi diğer blog yazıları için tıklayınız.

Daha Fazla
AMH Gebelik Şansını Gösterir Mi? Bakılması Gerekir Mi?

AMH Gebelik Şansını Gösterir Mi? Bakılması Gerekir Mi?

AMH (Anti Mullerian Hormon) gelişmekte olan preantral ya da küçük antral folliküllerdeki granüloza hücrelerince salgılanır. Bu nedenle gonadotropin bağımsızdır ve siklus içi ya da sikluslar arasında fazla değişkenlik göstermez. Adetin herhangi bir günü bakılabilir. Ancak ölçümünde kullanılan kit farklılıkları olduğu gibi, kanın bekletilmesi vb. gibi faktörler sonucu etkileyebilir. Genel olarak AMH düzeyi düştükçe ovarian stimülasyona yanıt azalmakta ve oosit sayısı, embriyo kalitesi ve gebelik oranları düşmektedir. Ancak AMH düzeyine göre gebelik öngörüsü yapılamaz, yani şu AMH düzeyinde gebelik elde edilemez diye bir kriter kullanılamaz. Bu nedenle kadınların AMH ile taranması ya da AMH sonuçlarına göre tedavi kararları alınması çok doğru...

Daha Fazla
Kadınlarda Over Rezervi Nasıl Değerlendirilir?

Kadınlarda Over Rezervi Nasıl Değerlendirilir?

Düşük over rezervi riski yüksek olan kadınlar; ileri yaştaki (>35), ailede erken menopoz öyküsü olan, geçirilmiş over ya da karın içi cerrahi öyküsü bulunan, sigara içen, radyoterapi, kemoterapi öyküsü olan ve önceki tedavilerde gonadotropinlere yetersiz yanıt veren kişilerdir. Over rezervini belirlemek için kullanılan birçok yöntem vardır ve bu testlerin amacı düşük over rezervi olan hastaların doğru bir şekilde belirlenmesidir. Günümüzde kullanılan over rezerv testleri statik ve dinamik biyokimyasal testler ve ultrasonografi ile overlerdeki follikül havuzunun büyüklüğünün değerlendirilmesi esasına dayanır. Bunlar; 1- Biyokimyasal testler; a- Statik testler; Bazal FSH, E2, İnhibin B, AMH b- Dinamik testler ; Klomifen Sitrat Challenge Test,...

Daha Fazla
Over Rezervinin Düşük Olması Spontan Gebelik Olup Olmayacağını Gösterir Mi?

Over Rezervinin Düşük Olması Spontan Gebelik Olup Olmayacağını Gösterir Mi?

Over rezervini belirlemek için kullanılan biyokimyasal testler (AMH/FSH) ve ultrasonografi ile Antral Follikül Sayımı (AFC) gebelik elde edilmesini belirleme yönünden kötü öngörüye sahip testlerdir. Yani bir kişinin bu testlerle rezervinin düşük olması durumunda spontan ya da tüp bebek gibi tedavi yöntemleri ile gebe kalamayacağı söylenmemelidir.  Sadece gonadotropinlere vereceği yanıtın daha düşük olacağının ve potansiyel olarak tedavi sonrası gebe kalma olasılığının daha düşük olabileceğinin hastaya iletilmesinde kullanılmalıdırlar. Ankara Tüp Bebek Merkezi diğer blog yazıları için tıklayınız.

Daha Fazla
Düşük Over Rezervinin Önemi Nedir?

Düşük Over Rezervinin Önemi Nedir?

Bir kadının yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi tedaviye vereceği yanıtın öngörülmesinde, kullanılacak ilaçların ve dozlarının seçiminde ve gebelik şansının belirlenmesinde çok önemlidir. Over rezervinin saptanmasında çok sayıda yöntem vardır ancak en çok kullanılanları Anti-Müllerien Hormon (AMH) ve ultrasonografi ile antral follikül (AFC) sayımıdır. Over rezervin durumuma göre hastalar tedavi öncesi üç gruba ayrılırlar; a) Normal yanıt vermesi beklenenler b) Aşırı yanıt vermesi beklenenler (özellikle polikistik overli hastalar c) Kötü yanıt vermesi beklenenler. İlk 2 grupta gebelik şansı belirgin olarak yüksektir. Ancak kötü over yanıtı olan hastalarda tedaviye hiç yanıt alınamayabilir ya da sınırlı sayıda yumurta elde edildiği için gebelik şansı çok düşük...

Daha Fazla
Over Rezervi Nedir?

Over Rezervi Nedir?

Over rezervi bir kadının yumurtalıklarındaki mevcut follikül havuzunun büyüklüğünü ve ayrıca overlerin dışardan verilen gonodotropinlere yanıt yeterliliğini göstermek için kullanılan terimdir. Over rezervi başlıca yaşla birlikte azalmakla birlikte bazen yaştan bağımsız olarak erken yaşlarda da azalabilir. Yumurtalıklardan birinin alınması, sigara içilmesi, endometriozis, karın içi yapışıklıklar, yumurtalık kisti, endometrioma, iyi ya da kötü huylu tümörler gibi nedenlerle yumurtalık cerrahisi geçirilmiş olması, otoimmün bazı hastalıklar veya bilinmeyen bir çok nedenle yumurtalık rezervi azalabilir. Ankara Tüp Bebek Merkezi diğer blog yazıları için tıklayınız.

Daha Fazla
Kadınlarda Aşırı Kilo ve Obezitenin Üreme Üzerine Etkileri

Kadınlarda Aşırı Kilo ve Obezitenin Üreme Üzerine Etkileri

Vücut kitle indeksinizin (kg olarak vücut ağılığınız/Boy m²) ideal olarak 18.5-25 kg/m² arasında olması beklenir. Kilonun normalin üstünde olması (BMI>25 kg/m² ya da aşırı kilolu olmanız (obesite) (>30 kg/m²) durumlarında veya tersine ideal kilonuzun altında olmanız durumunda kendiliğinden ya da tedavi ile gebelik şansınızda azalma görülecektir. Ayrıca adet düzensizliği, düşük riskinde artış, gebelik ve doğum sırasında anne ve bebekte risk artışı kaçınılmazdır (annede gebeliğe bağlı şeker hastalığı ve tansiyon yüksekliği, doğum sonrası kanama riski ve sezeryan oranları ile bebekte pretem doğum, iri bebek ve gelişme geriliği risklerinde artış). Ayrıca aşırı kilo üreme sağlığınızın bozulmasının yanı sıra kadında yaşamın ilerleyen yıllarında...

Daha Fazla
İnfertilite Tedavilerinde Çoğul Gebelik Riski Nedir?

İnfertilite Tedavilerinde Çoğul Gebelik Riski Nedir?

Bir çiftin kendiliğinden ikiz gebelik sahibi olma olasılığı yaklaşık 80-90 gebelikte 1’dir (%1,25) ve bunun tek yumurta ikizi olma olasılığı (%0,3-0,4) çok daha düşüktür. Üçüz ve daha üzeri çoğul gebelikler daha nadirdir.  İnfertilite tedavilerinde çoğul gebelik görülme riski belirgin olarak artmıştır; 1- Yumurtlaması olmayan kadınlarda klomifen sitrat ya da letrozol ile yapılan ovülasyon indüksiyonu sonrası ikiz gebelik görülme riski %5-7 civarındadır, üçüz ve üzeri çok nadirdir. 2- Yumurtlaması olmayan kadınlarda gonadotropin adı verilen iğne tedavileri sonrasında çoğu ikiz olmak üzere çoğul gebelik oranı %15-20 civarındadır. 3- Tüp bebek uygulamalarında geçmişte çok sayıda embriyo transferi yapıldığında çoğunlukla ikiz olmak üzere üçüz,...

Daha Fazla
Infertilite Tedavisinin Bırakılmasında Stresin Rolü

Infertilite Tedavisinin Bırakılmasında Stresin Rolü

İnfertilite tedavileri ve özellikle tüp bebek tedavisi uygulanan çiftlerde iki-üç denemeden sonra tedaviyi bırakan hastaların oranı oldukça yüksektir ve bunlar genellikle ya çiftin gebe kalma olasılığının ortadan kalktığının ya da şansının çok düşük olduğunun tıbben ifade edilmesi ya da ekonomik nedenlerledir. Yapılan bir çalışmada, üç deneme sonrasında tedaviyi bırakan hastaların oranı % 62 olarak bulunmuştur. Ekonomik nedenlerle bırakmalar ekarte edildiğinde, bunların sadece %14 ünde uzman tavsiyesi ile tedavi bırakılmıştır. Öte yandan hastaların önemli bir bölümü bırakma nedenlerini “psikolojik yük” ve “duygusal zorluklar” olarak ifade etmiştir. Yani stres, tedaviyi bırakmanın ana nedenidir. Oysa ki yapılan kapsamlı araştırmalarda üç denemeden sonra tedaviyi...

Daha Fazla