Endometrioziste ağrının tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar hiç ilaç kullanılmamasına göre daha yararlıdır, ancak hepsi aynı zamanda gebeliği önleyici etki taşıdıkları için aynı zamanda infertilite yakınması olan hastalarda kullanılmaları önerilmez. Ağrının giderilmesi için kullanılan ilaçlar arasında nonsteroidal anti-inflamatuvar ilaçlar denilen ağrı kesiciler, doğum kontrol hapları, progesteron içeren ilaçlar (yalancı gebelik tablosu), antiprogestasyonel ilaçlar (Gestrinone), GnRH analogları (yalancı menapoz tablosu) danazol sayılabilir. Hiçbirinin diğerine kesin üstünlüğü yoktur, avantaj ve dezavantajları yan etkiler, ilaç fiyatları gibi konulardır. Cerrahi tedavi ağrı için uygulanabilecek alternatiflerden biridir ve bu durumda daha çok ağrıyı taşıyan sinirlerin blokajı gözönüne alınır (Uterosakral ligament ablasyonu, presakral nörektomi vb). Cerrahi sonrasında...

Endometriomanın Tedavisi Nasıl Yapılır?
Endometriomanın tedavi edilmemesi durumunda sonucunun nasıl seyredeceği çok iyi bilinmemektedir. Her ne kadar endometrioma tespit edildiğinde sıklıkla cerrahi müdahale önerilirsede bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Diğer tüm ameliyat önerilerinde olduğu gibi ameliyat kararı vermeden mutlaka bir başka doktor görüşü alınmalıdır. Endometriomanın çıkarılması overe rezervini azaltabileceği ve bazen yumurtalık yetmezliğine neden olabileceği için bir Üreme Tıbbı uzmanının görüşü mutlaka alınmalıdır. Endometriomanın tedavi edilmezse büyüyeceği ve yumurtalık dokusunu tahrip edeceği ve bu nedenle tespit edildiğinde hele >3 cm ise cerrahi olarak hemen çıkarılması gerektiği tamamen doğru değildir. Evet endometioma diğer yumurtalık kistlerine göre yumurtalık rezervini daha çok azaltır, bu doğrudur. Ancak endometriomanın...

Açıklanamayan İnfertilitenin Tedavisinde Önce Aşılama Gerekli midir?
Açıklanamayan infertilitenin tedavisinde klasik yaklaşım ilk olarak 2-3 siklus klomifen sitrat/Aramotaz inhibitörleri ve/veya gonadotropinlerle KOH-IUI uygulaması, gebelik elde edilememesi durumunda ise IVF’e geçilmesidir. Ancak tedavi süresi, maliyet, OHSS ve çoğul gebelik gibi yan etkiler, tedaviye uyum, ardışık tedavilerin getirdiği stres ve tedaviden kaçış gibi faktörler gözönüne alındığında bu klasik görüş günümüzde sorgulanmaktadır. Açıklanamayan infertilitenin tedavisinde gerçekten ilk tedavi yaklaşımı IUI’mı olmalıdır? Yoksa IVF yapma olasılığı olan merkezlerde ilk tedavi seçeneği olarak IVF’mi düşünülmelidir? CC-IUI tedavisinin siklus başına sağladığı düşük gebelik oranı (%7) ve bekleme tedavisine üstünlüğünün gösterilememesi; Gonadotropin-IUI tedavisinin siklus başına gebelik oranlarında nispi bir artış sağlamasına karşın (%9-13) başarının...

Açıklanamayan İnfertilite ve Tedavi Seçenekleri
İnfertilitenin değerlendirilmesinde standart olarak semen analizi, yumurtlamanın tespiti ve yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi, transvaginal ultrasonografi, rahim filmi ve gerekirse seçilmiş vakalarda laparoskopi gibi tanısal işlemler yapılmakta ve bunların normal olması durumunda infertil çiftlerin yaklaşık %15-20’inde hiçbir neden bulunamayarak açıklanamayan infertilite tanısı konmaktadır. Klasik olarak bu tanı için genellikle 1 yıllık korunmasız cinsel ilişki temel alınmakta, 35 yaşından büyük kadınlarda ise bu süre 6 aya indirilebilmektedir. Yapılan testlerle bir adet dönemi içerisinde açıklanamayan infertilite tanısı konulabilir ve sonrasında karşımıza çıkan tedavi seçenekleri; 1) Operatif laparoskopi 2) Zamanlanmış cinsel ilişki (timed intercourse) ve bekleme süresinin uzatılmasıyla (expectant management) birlikte yaşam tarzı değişiklikleri, 3)...

Yumurtlama Olup Olmadığını Nasıl Anlarız?
Bir kadının adet döngüsü yani menstrual öyküsü yumurtlamasının olup olmadığını anlamak için genellikle yeterlidir. Yumurtlaması olan kadınlar genel olarak her 21-35 gün arasında düzenli olarak adet görürler, kanamanın miktar ve süresi genellikle aydan aya değişmez ve adet öncesi ve adet sırasında (ağrı gibi) bazı semptomlar eşlik eder. Yumurtalama olup olmadığını göstermek için ayrıca baş vurulan çok sayıda yöntem vardır. Bunlar vücut ısısı takibi, serum progesteron düzeylerine bakılması, idrarda LH takibi, endometrial biyopsi yapılması ve vajinal ultrasonografi gibi yöntemlerdir. Bunların arasında en geçerli, en basit, objektif ve güvenilir olan ve gerektiğinde başvurulan yöntem adetin 21. gününde (ya da adet döngüsü her...

Transvajinal Ultrasonografi ve Histerosonografi
Vajinal ultrasonografi uterus ve overlerin değerlendirilmesini sağlayarak infertilite sorunu olan kadınların incelenmesindeki en kolay ulaşılabilir ve en değerli yöntemdir. Vajinal ultrasonografi ile uterusta bulunan myom, polip gibi patolojiler, rahim içindeki yapışıklıklar ve doğumsal anomalilerin varlığı, yumurtalıkların yapısı, folliküllerin sayısı, yer kaplayan basit kist ya da endomatrioma adı verilen çikolata kistleri kolayca değerlendirilir. Sono-histerografi vajinal ultrasonografi sırasında rahim içerisine yerleştirilen kateter yardımıyla çeşitli özelliklerde sıvılar verilerek uterusun incelenmesi esasına dayanır. En basit olarak steril tuzlu su çözeltileri kullanılır. Sıvı yardımıyla üst üste duran rahim duvarları ayrılır ve rahim içi ayrıntılı bir şekilde incelenir. Rahim içerisindeki yer kaplayan oluşumlar, yapışıklıklar, yapısal bozukluklar...

Histerosalpingografi (HSG)
HSG ya da rahim filmi uterus boşluğunu ve fallop tüplerin açık olup olmadığını değerlendirmede kullanılan en geleneksel tanı yöntemidir. Normal uterin kavite üçgen şeklinde, simetrik ve düzgün konturludur ve verilen kontrast madde her iki tüpten geçerek karın boşluğunda dağılır. Tüplerin açık olup olmadığının yanı sıra çeşitli uterin anomaliler, polip ve myomlar, rahim içi yapışıklıklar HSG de karakteristik bazı görünümler oluştururlar. İdeal olarak menstruel kanamanın bitimini izleyen ilk 7 gün içinde çekilir. Böylece mevcut bir gebelik ekarte edilmiş olur. İşlemden 30 dk öncesinde bir ağrı kesici alınması işleme bağlı rahatsızlığı azaltır. Ciddi ağrı yaratmayan bu işlem, herhangi bir anestezi gerektirmez, ancak...

Rahim İçini Değerlendirmede Hangi Yöntemin Kullanılması Gerekir?
Uterus ya da rahimde bulunan birçok anormallik infertiliteye neden olabilir ya da tüp bebek uygulamalarında başarı şansını azaltabilir. Bu nedenle tetkik ve tedavi aşamasında rahim içinin değerlendirilmesi gerekir. Uterus ya da rahim içini değerlendirmek için kullanılan temelde 4 yöntem vardır ve bu yöntemlerin avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Bunlardan hangisinin kullanılacağına çiftin gereksinimine göre bireyselleştirilmiş olarak karar verilmelidir; 1- HSG (Histerosalpingografi): Rahim içini değerlendirmede kullanılan en geleneksel testtir ve ayrıca tüplerin açık olup olmadığını değerlendirmek mümkün olduğundan en iyi başlangıç testi olarak kabul edilir. Ancak invaziv, kısmen ağrılı ve pahalı bir işlemdir ve tüplerin kapalı olması için bir risk faktörü yoksa,...

Erkeklerde Ürolojik Değerlendirme
İnfertilite yakınmasıyla başvuran olguların yaklaşık olarak 1/3’ünde erkekle ilgili bir sorun mevcut olup bu sorun cinsel fonksiyon bozuklukları, anatomik bozukluklar (vaz agenezisi, inmemiş testis vb.), hormonal nedenler, varikosel, radyasyon tedavisi, kemoterapi, çeşitli virütik hastalıklar, genetik nedenlerden kaynaklanabilir. Olguların büyük bir çoğunluğunda ise genellikle hiç bir neden saptanamamaktadır. Bu nedenle infertilite yakınması ile başvuran ve erkek faktörü saptanan tüm olguların ürologla görüşmeleri önerilir. Bu görüşmede detaylı olarak öykünüz alınacak, muayeneniz yapılacak ve gerekli görülmesi durumunda hormon tahlili (FSH/Total Testosteron/PRL/E2), skrotal ultrasonografi, genetik inceleme vb gibi tetkikleriniz yapılacaktır. Tanısal amaçla erkeğin yumurtalıklarından parça alarak sperm hücresi yönünden (tanısal TESE) ve patolojik olarak...

Sperm Analizi Nasıl Yapılır, Nasıl Değerlendirilir?
İnfertilite yakınması ile başvuran çiftlerde genel olarak ilk yapılması gereken, basit ancak bir o kadar da değerli olan bir inceleme yöntemidir. Semen analizi normalse ve üreme öyküsünde bir anormallik yoksa erkekle ilgili başka test yapılmasına gerek yoktur. Anormal bir sonuç varsa en az 3 hafta sonra ikinci bir örnek tekrar değerlendirilmelidir. Standart ve ideal bir semen analizi için 3-4 günlük (2-7 gün arası) bir cinsel perhiz süresi gerekmektedir. Sperm analizini etkileyebilecek bir çok faktör mevcut olup örnek alınmadan önce bir form verilerek bu durum araştırılmalıdır. Semen örneğinin bir tuvalette ya da herhangi bir ortamda değil, bu iş için özel olarak...

Genetik İnceleme
Erkeklerde sperm sayısının ileri derecede düşük olması (<5 milyon/ml) ya da hiç bulunmaması yani azoospermi bazı genetik bozukluklarla birlikte olabilir. Kromozomlardaki çeşitli yapısal ve sayısal değişiklikler yanında özellikle Y kromozomu olarak adlandırılan erkek cinsiyet kromozomundaki bazı değişiklikler (Y kromozom mikrodelesyonları) infertilite yakınması ile başvuran erkeklerde %5-15 sıklıkla görülmektedir. Bunların değerlendirilmesi hem infertilite nedeninin ortaya konması hem de tedavi sonrasında gebelik meydana gelirse bunun doğacak olan bebeğe aktarılma riskini ortaya koyması bakımından son derece önemlidir. Bu nedenle tedavi öncesi doktorunuz size bu genetik incelemelerin yapılmasını önerebilir. Erkeklerde spermi taşıyan vaz adı verilen kanalın doğuştan yokluğu (Konjenital vaz agenezisi) kistik fibrozis adı...

İnfertilite İçin Yapılan Hazırlık Testleri
Gebelik planlayan kadınlar veya gebe kalmak için tedavi görecek olanlar, hem gebelik şanslarını arttırmak hem de daha sorunsuz bir gebelik dönemi geçirmek için ön bir değerlendirmeden geçirilirler. Doktor görüşmesi ile başlayan bu süreçte anne – baba adayının öz ve soy geçmişlerine dair bilgi toplanır. Kadın ve gerekirse erkeğin muayenesi yapılır ve üreme sistemi ultrasonografik olarak incelenir. Yapılacak olan testler her zaman aynı olmayıp temel testler ve gerekli oldukça yapılan testler şeklinde değerlendirilebilir. İnceleme genellikle basitten zora ve ekonomik olandan başlayıp daha pahalı olana doğru yönlendirilmeli basamaklandırılmalı ve gereksi tüm tetkiklerden kaçınılmalıdır. Her kadından istenilen; TSH, PRL, Anti – HIV, Hbs...
